FOTOĞRAF

Fotoğraf ile geleceğe anılarımızı bırakmak isteriz çünkü fotoğraf o anın ölümsüzleşmesini sağlar ve sizi adeta o ana geri götürür, olağanüstü renk karmaşası içerisinde bulunduğumuz o anı hatırlamamızı sağlar ve belki de biz o zamanlar da saçma bir fotoğraf diye nitelendirdiğimiz fotoğrafın olduğu zamanı özlemiş olduğumuzu hissederiz. Kimliğimizi, benliğimizi buluruz fotoğrafta, her şey açık bir şekilde ortadadır, peki ya asıl sanat olan fotoğraf hangisidir? Asıl tartışılması gereken tabi ki de budur. Peki ya bundan önce fotoğraf nasıldı, fotoğraf nasıl başladı? Bunları hiç merak etmiyor musunuz, birazdan sizlere fotoğrafın geçmişini açıklayacağım.
FOTOĞRAFIN GEÇMİŞİNE AİT KISA BİR BİLGİ
Fotoğrafın öncüsü kimdir sorusuna tabi ki de hep bir ağızdan karanlık kutu demeliyiz, bu kutu Rönesans döneminde bulunmuştur. Bunun temelli nereye dayanıyordu peki? Sümerlere dayanıyordu. Karartılmış bir oda düşünün, o odanın bir duvarında küçücük bir delik açalım, bunun sayesinde dışarıdaki görüntü içeriye ters olarak düşer. 17. yüzyılda ressamlar bu buluştan oldukça fazla yararlanmıştır. Sonra zamanla deliğe mercek takarak vs. fotoğraf ve fotoğrafçılık gelişmiştir. Günümüzde binlerce, milyonlarca insan fotoğrafçılığa merak salmıştır. Peki ya fotoğrafçılık için illa bir insan mı gereklidir? Tabi ki de hayır, tabiat ana resmen tüm güzelliklerini fotoğraf için saklamış gibidir, gidin bol bol fotoğraf çekin bakalım. Görüşmek üzere.
0 yorum: